9 Ekim 2008 Perşembe

Schrödinger'in kedisi var da benim yok mu? "Bilgehan'ın kuzusu deneyi"

Schrödinger'in kedisi var da benim yok mu?
Yok! Deneylerimde kedi yerine kuzu kullanıyorum. Bu deneyimde de Ateistforum'un müslüman üyelerinden birini kullanacağım. Mutmain, inevitable, CraftXrac, iLLeGaLTM... Bu sevgili arkadaşları deney için kullanacağım. (Burada bir aşağılama yok, yeğenimi de kuzu diye severim, olay hayvanlık/insanlık olayı değil... Kuzu; sevimlilik ve şaşkınlık sembolü ve tabi teslimiyetin de simgesidir.)

Bilgehan'ın kuzusu
Deney şudur; sol elimde bir bozuk para, sağ elimde bir tabanca var... Parayı atacağım yazı gelirse deneği öldüreceğim, tura gelirse denek sağ kalacak.

Bu deneyde deneğimizin yaşamı paranın yazı ya da tura gelmesine bağlı. Peki atılan bir paranın yazı ya da tura gelmesi ne ye bağlı? İslam inancına göre ölüm kader olduğuna göre attığım paranın yazı ya da tura gelmesi Allah'ın müdahalesine bağlı olmalı.
Yani ilk deneğimiz Mutmain'in vadesi geldiyse ve ölümüne ben vesile olacaksam Allah parayı yazı getirmeli.

Kader nasıl tecelli eder? Evrene müdahale hangi noktada?
Şimdi düşünelim; Allah bu evrene hangi seviyede müdahale ediyor? Allah kaderimizi nasıl yönlendiriyor, rızkımızı nasıl veriyor, vademiz yetince canımızı nasıl alıyor? Canımızı alması için birşeyleri, ya da birilerini vesile kıldıysa, ki bu deneyde vesile "elimdeki para ve ben" oluyorum, Allah bana ve bu paraya nasıl müdahale eder? Yoksa etmez mi?

İhtimalleri değerlendirelim:
1.
Allah parayı atan kolumdaki kaslardaki aktin ve miyozinlere mi etki ediyor? Ya da kaslara bağlı motor sinirlerdeki potansiyel farklarını mı değiştiriyor?
2. Allah para havadayken uygun bir geometride yere çarpması için doğrudan paraya mı müdahale ediyor?
3. Allah benim sinir sistemimde görme algıma etki edip parayı bana yazı ya da tura mı gösteriyor?
4. Allah evrene probability density function seviyesinde mi müdahale ediyoyor? (Sofistike müslümanlar için 'Quantum' soslu iman böreği, yerseniz)Bu ilk dört maddenin doğru olmadığını biliyoruz, zira test edilip reddedilen şeyler. Başka bir formül bulmamız gerek... 5. maddeye geçelim.
5. Yoksa Allah evrene müdahale etmiyor mu? En başında evreni yaratmış ve herşeyi akışına mi bırakmış? O zaman herşeyi en başından nasıl bildiğini açıklamak için bir model geliştirmemiz gerek.

Herşeyi bilen ve herşeye güçü yeten yaratıcı Tanrı modeli: M-Tanrı
Tanrı evreni yaratırken tüm atom altı parçacıkları öylesine uygun bir hız ve istikamette hareket ettirmiştir ki bu hareket evreni formasyonunu sağlamakla kalmamış, canlıların da oluşmasını ve evrimleşmesini sağlamıştır.

Bu öylesine büyük bir güç ve büyük bir hesaplamadır ki birbirini iten, çeken, az ya da çok etki eden sayısı belirli ama insan için sonsuz gibi görülen parçacığı veya onları oluşturan sicimleri harekete geçirmiş ve evreni ve canlılığı oluşturmuştur. Tabi bilemediğimiz evrenler ve yaşam formları da olabilir.

Bu hesaplamanın büyüklüğünü bir düşünün; bir bilardo masasında beyaz top siyaha çarpacak, siyah sarı topa sarı top bant yapıp kırmızı ve yeşili iki ayrı deliğe sokacak... Şimdi evreni düşünün, canlılığı düşünün ve bunların oluşması için gerekli hesabın büyüklüğünü düşünün.

M-Tanrı modeli ve Bilgehan'ın kuzusu
Deneyimize geri dönelim. Bu modele göre elimdeki parayı atarken kasımda oluşacak gerilimi belirleyen sinirdeki potansiyel farkını oluşturan elektronun evrenin yaratıldığı andan itibaren yapacağı tüm etkileşimler, çarpışmalar vs. biliniyor olmalı.

Ayrıca paranın hareketini etkileyecek hava molekülleri ve paranın çarptığı zemindeki atomlar ve parayı oluşturan atomların tüm macerası ilk anda verilen hız ve onlar için tayin edilen istikamet çerçevesinde şekillenmiş olmalı.

Bu durumda triyon üzeri triyon üzeri triyon... gibi bir sayının bile küçük kalacağı büyüklükte bir sayıdaki etkileşim sonucu benim deneğim ölecek ya da yaşayacak... Bu kadar hassas bir hesabı da ancak yüce bir yaratıcı yapabilir.

M-Tanrı deteminizmde son noktadır; herşeyi bilir, en yücedir
Bu en determinist kader örneğidir, Allah'ın bize nasıl bir kader çizebildiğini açıklar. Tabi bu açıklama aşırı derecede kompleks... Evreni oluşturan tüm partiküllerin 13.77 milyar yılda yapacakları tüm interaksiyonları öngörerek harekete geçirebilen bir tanrı aşırı derecede kompleks olacaktır. Ama kompleks olmak Tanrı'nın beklenilen bir özelliğidir. Ben sadece olabilecek en kompleks Tanrı'yı modellemiş oldum; M-Tanrı en mükemmel tanrıdır.

Sizce İslam'ın ekber olan Allah'ı bu tanrı olabilir mi?
Aslında yazıyı burada bitirip bu soruya müslüman, hristiyan ve diğer teistler ve de deistlerden yanıt isteyebilirdim. Ama amacım sizi küçük düşürmek değil, ben sadece kafanızıdaki Tanrı kavramını sorgulamanıza yardım etmeye çalışıyorum.

Tekrar sorayım sizce Tanrı böyle midir?

Eğer öyleyse özgür irade yok demektir. Kaderimiz evren yaratıldığı an çizilmiş demektir, neyin nereye gideceği, kim ne yapacağı belli demektir. O halde Allah bizi yargılayamaz, sorgulayamaz; cennete, cehenneme atamaz. Herşey ama herşey onun partiküllere ilk anda verdiği hareket yüzünden oluyor, bizim bir irademiz yok.

Şimdi benim bildiğim müslüman şöyle bir söylemle gelir; "Cüz'i irade"

Tasfir ettiğim Tanrı'nın yarattığı evren ve canlılık modeli cüz'i de olsa bir serbestiyete sahip olamaz. Düşünün çok küçük de olsa bir serbest hareket alanı, bir seçme imkanı olsaydı sonraki basamaklar bilinemez olurdu.

Bilardo örneğinden gidelim, beyaz top siyah topa çok küçük de olsa farklı bir geometri ile çarparsa siyah top belki sarıya çarpar ama sarı top kırmızya vurmaz... Zincirleme olaylar dizilerinde zincirin alt basamaklarında çok küçük bir fark onlarca basamak sonra çok büyük bir farka dönüşür.

Sakın, ama sakın Allah o farkı da biliyor demeyin... Eğer yanlışlıkla demişseniz yazıyı baştan sonra tekrar okuyun. Dikkatinizi çekerim; atomaltı parçacıklardan bahsediyoruz. Evreni ve bizi oluşturan parçalardan ve enerji dönüşümlerinden bahsediyoruz.

Konuyu baştan ele alalım
- Allah hareketlerimizi belirlemek için kaslarımıza müdahale etmiyor, elimizi kolumuzu kukla gibi oynatmıyor.
- Allah sinir sistemimize mühadale edip bizi yönetmiyor.
- Allah atomlara, atomaltı parçacıklara müdahale ederek bizi yönetmiyor.
- Görünen o ki Allah'ın bu evrene hiç bir etkisi yok.
- Allah sadece evreni en başında saat gibi kurmuş, herşeyi rayına oturtmuş olabilir, bu durumda özgür irade olamaz, din diye birşey olamaz, peygamber göndermesi, melek ile vahiy yollaması saçma olur. Yani en başından belli olan şeyi neden peygamber ile düzeltmeye çalışsın ki? Ayrıca en başında evreni yaratırken peygamberi ve ileteceği mesajı da belirlemiş olmalı, tabi mesajın insanları üzerinde yaratacağı etkileri de...

- Geriye tek bir tanrı modeli kalıyor, evreni şuursuzca yaratıp kendi kaderine terkeden ve asla karışmayan bir tanrı... Deistlerin uyuz tanrısı yani... Bu salak tanrının evren üzerine etkisi bile yok... Ne anladım ben öyle tanrılıktan!

Yazının başında bahsettiğim deneyi bir kere daha düşünün şimdi, denek olarak kullandığım müslümanın hayatı neye bağlı? Kaderi nasıl belirlenecek?

Saygılar, sevgiler
Bilgehan

11 yorum:

  1. Bak sana bişey diyeyim Bilgehan. Öncelikle ismin sana hiç yakışmıyor. Sen Bilgehan değil tam bir KÜFÜRHAN'sın. Bunu öncelikle o mini mini ama kazma olan beynine sok. Sen burda saçma sapan yazılar yazana dek kendine ait hakaretler işitmiyodun yüksek ihtimalle inanç bakımından. O yüzden inancımız hakkında aslı olmayan şeyler yazma. Seni bu duruma ne getirdi bilmiyorum. Büyük bir küfre düşmüşsün.

    Dinimizi yalanlıyosun. Senin düşünce ve fikirlerini bi tarafa koyalım. Ortada iki öğe var ve bunlardan birisi doğru. Ya sen yanılıyosan, Kuran'ı Kerim tam olarak doğruysa ve Allah'ın (C.C)sözleriyse ki kesinlikle öyle. O zaman ki halini bir düşün. Yani cehennem varsa ve Kuran'da belirtildiği gibi senin gibi kafirlerin yeri cehennemse ve cehennemin ateşinin çok yakıcı olduğu bir gerçekse. Senin gibi kafirleri çok acı bir azap bekliyorsa. (Bunlar doğru olanlar)
    Sen bence bütün hayatını gözden geçir ve o bilime gözlerin körlüğü gitmesi için bir danış. Bilimin faydası olacaktır sana bu konuda.

    Son olarak çok acınacak bir statüde olduğunu belirtmek istiyorum...

    Y A N A C A K S I N (Yaptıkların için)

    YanıtlaSil
  2. Bilgehan Allahı akıl yoluyla ancak varlığını anlayabiliyoruz. daha ötesi bizi aşıyor. çünkü aklımız yetmiyor aynen şunun gibi 1 km öteden biri bize bağırsa duymayız ama vardır bağırıyordur ama bizim kulağımız 1 km ötedeki sesi duyamaz. çünkü duyum eşiği belli bir noktaya kadardır. akılda ancak Allah'ın varlığını kabul edebiliyor. onun nasıl bi şey olduğunu anlayamıyor. her şeyi akıl yoluyla anlamaya çalışmak doğru deil

    YanıtlaSil
  3. blog yazarının -doğru veya yanlış- fikir yürüterek sorduğu sorulara cevap veremeyen adamın ilk işi hakaret etmek; ardından da cehennemle, ateşle korkutmak oluyor.

    blog yazarının yürüttüğü mantık, ortalama zekaya sahip herhangibiri tarafından tartışılabilir; çünkü akla hitab eder; doğruluğu veya yanlışlığı ispatlanabilir. cevap veremeyen ise, asla ispatlanamayacak astral hikayeyi kanıt olarak sunmaya çalışır.

    senaryo hep aynı: birileri feci halde zavallı.

    YanıtlaSil
  4. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  5. Bilardo topunun ya da atomun ya da atomaltı parçacıkların herhangi bir iradesi, aklı veyahut fikri yoktur (bunu derken dalga-parçacık ikilemi geliyor aklıma ve bir soru işareti beliriyor ama neyse)
    madde, fizik kurallarından dışarı çıkamaz.

    Bahsini ettiğin olasılık hesaplamaları her ne kadar sana imkansız gibi gözükse de imkansız değil. Cern'de yapılan deneylerden çıkan verilerin nasıl değerlendirildiğini bir incele. Ondan sonra Allah için bu hesaplamalar mümkün mü değil mi diye düşün?

    Kader kavramını ise hiç ama hiç bilmiyor ve maalesef böyle saçma saçma sorular sorabiliyorsun.

    Şöyle ki;
    Senin o bahsini ettiğin deney esnasında, bulunduğun oda polis tarafından dinleniyor olsa ve para yazı gelse, sende bunu söylesen, "bak para yazı geldi şimdi seni öldüreceğim" desen, polis senin deneği öldüreceğini biliyor olacak. Bu "bilme" işi, kanunen seni suçsuz yapacak mı? Hakime "polis biliyordu öldüreceğimi, BEN SUÇSUZUM" deme gibi bi lüksün var mı? Öldüren sensin. Suçlu kim? Bilen mi, öldüren mi? Allah BİLEN, sen ise İŞLEYEN'sin.
    Allah orada paranın ne geleceğini bilmektedir, senin nasıl bir fiil işleyeceğini de. Ve bütün bunları bilen Allah o deneğin ömrünü belirlerken bunları unutacak değil dimi?

    Kader dediğimiz şey, senin o insanı öldürmeni emretmez. Kader, kendi iraden ile vereceğin kararların, yapacağın tercihlerin, Allah tarafından biliniyor oluşudur. Allah tarafından takdir edilmiş oluşu değil.

    Allah ilim sıfatı ile, olmuş, olan ve olacak ne var ise aynı anda bilmektedir. Zaman kavramı, maddenin var oluşu ile başlar. Ve sadece bizim maddesel evrenimiz sınırları için vardır. Allah için zaman kavramından bahsetmek mantıksızdır. 1 milyar yıl öncesi veya 1 milyar yıl sonrası sadece bizim için uzaktır, Yaratıcı için şuan ile milyarlarca yıl öncesi ya da sonrası arasında fark yoktur.

    İnsan beyni kendi var olduğu evrenin kuralları çerçevesinde düşünebilir. O evreni yaratını, o evrenin kuralları ile düşünmek abesle iştigalden öte değildir.

    Benim bilgisayarın üzerinde durduğu masayı yapan usta bu masanın üzerinde yaşamamaktadır. Bu masaya da bağımlı değildir.

    Pekçok inanan insan da kimi zaman senin söylemlerine benzer yanılgılar içine düşebilmektedir. Kader var madem, Allah bizi neden yargılıyor, neden cennet cehennem var diye düşünebilmektedir. Kader denildiği zaman, yaptığımız iyi ya da kötü şeylerin Allahın emri ile yaptığımız sanılmaktadır. Ama kader bu demek değildir.

    YanıtlaSil
  6. Ve;

    Eğer öyleyse özgür irade yok demektir. Kaderimiz evren yaratıldığı an çizilmiş demektir, neyin nereye gideceği, kim ne yapacağı belli demektir. O halde Allah bizi yargılayamaz, sorgulayamaz; cennete, cehenneme atamaz. Herşey ama herşey onun partiküllere ilk anda verdiği hareket yüzünden oluyor, bizim bir irademiz yok.

    Bu cümleyi senin yazının tümünde iddia ettiğin gibi anlıyor oluşun, Türkçe bilmediğini gösterir. Türkçeyi düzgün bilmeyen birinin okuduğunu anlayarak bilim öğrenebilmesi de mümkün değildir.

    Burada yapan kim; "ben". Belli olan ne; "neyin nereye gideceği, kimin ne yapacağı", Bunlar kime belli yani bilen kim; "Allah".
    Yani "BEN YAPIYORUM, ALLAH DA BİLİYOR" diyorsun ve soruyorsun, "BENİM KABAHATİM NE?". Senin kabahatin o işi yapmak.

    Herşey ama herşeyin partiküllere verilen ilk hızla alakası var gibi gözüküyor sana ama, burada benim bunları yazmanın o partiküllere verilen hız ile ne alakası var? Allah mı diyor bana, bu saatte uyumak yerine bu artniyetli (eğer artniyet yok ise soran kişide başka sorunlar olduğunun işaretidir, ve soran kişi için vahim bi durumdur) sorulara cevap ver diye, hayır Allah demiyor, ben kendim isteyerek ve düşünerek yazıyorum.

    Bir öğretmen öğrencisine dese ki, "ben senin durumunu biliyorum, sen şu soruları yapabileceksin ama şunları yapamayacaksın, o yüzden sınav yapmama gerek yok, notun şu"; mantıklı bir şey midir. O öğrenci sen olsan itiraz etmez misin? Alacağın not zayıf ise itiraz edersin, sınava girersin ve öğretmenin az önce söylediği notu alır oturursun.

    O notu öğretmen mi verdi, öğrenci mi aldı?

    YanıtlaSil
  7. "İnsan beyni kendi var olduğu evrenin kuralları çerçevesinde düşünebilir. O evreni yaratanı, o evrenin kuralları ile düşünmek abesle iştigalden öte değildir."


    O zaman hiç kimse Allahı düşünemez, kavrayamaz, sorgulayamaz bile. Dolayısıyla her yaptığımız eylem aslında hiç bir şey yapmamakla aynı. Çünkü 6 milyar insan içinde hiç bir kimse yaratıldığı evrenin kuralları dışında bir betimleme dahi yapamaz yaratıcısı hakkında....

    "Allah için zaman kavramından bahsetmek mantıksızdır. 1 milyar yıl öncesi veya 1 milyar yıl sonrası sadece bizim için uzaktır, Yaratıcı için şu an ile milyarlarca yıl öncesi ya da sonrası arasında fark yoktur."

    Siz de bizim evrenimiz içinde varolmuş bir birey olarak sınırlı aklınızla bu bilgiye nasıl vakıf oldunuz? Evrenimizi yaratanla ne tür bir somut ilişki içine girdiniz ki onun için zaman kavramının mantıksız olduğu sonucuna vardınız?

    Zaman kavramı bizim için modellenmiş bir söylem. Bu adı biz taktık. Yokluğunu tahmin bile edemeyeceğimiz bir süreç. Zamansızlığın veya hiçliğin nasıl bir şey olduğu hakkında yukardaki cümleleri dahi kurabilecek öngörülere sahip değiliz.

    Yaratıcı fikri birbiriyle birleşmeyen birbirini imha eden karşıtlıklardan oluşan boş bir fikirdir. Her düşünülüşünde insanı kendinden sürekli olarak uzaklaştıran bir fikirdir. Allah'ı düşünmek mümkün değildir dolayısıyla hiç düşünmemek gerekir.

    YanıtlaSil
  8. Bilgehan sana yazmıyorum sen aşkımıza ihanet ettin. Halbuki bunun neticesi yazılıydı.Nitekim olan oldu ve Bunu sana yazdım ama yazmamış da olabilirim bunu bilen sen değilmiydin.Bilen sensen ben yazmışımdır.Ama sen bilmedin diye ben yazmadım desem.Bana da inanmazlar sana da.Sen bana yazma dedin diye ben yazmadım da sen yaz dedin diye mi yazdılar sana.Sana yazanlar başka nerde yazsalar daha iyi olurdu.İlk yazan kimdi.Yazanın yazdıkları sana yazılmadıktan sonra sana yazılanlar sende oluşanlardan daha mı yazılmıştılar..

    Çok anlamlı bir yazı ancak muhtemelen anlamayacaksın.Çünkü sen bulmaca çözmeyi bilmiyorsun.Aslında bulmaca yazmayı da bildiğin söylenemz.Aslında sen kendi yazdıklarını bile anlamıyorsun.Neyse bulmacanın çözümünü P.K 1000 yollayıp ödülümü bekliyorum.İslâm inacına göre cüz'i irade vardır ve taaa sen o yazı-turayı atmaya karar verdiğinde tahakkuk etmiştir.Bunu anlamak çok mu zor yoksa ben çok mu zekiyim...

    YanıtlaSil
  9. Sevgili arkadaşlar Bilgehana kızmayınız. Dinimizde inancımızda düşmüşe vurulmaz, kızılmaz. Yazdıklarını okuyunuz, Eğleniniz ve onun adına üzülünüz ama lütfen hakaret etmeyiniz. Ondan Müslüman nasıl olunur öğreniniz hatalarından yanlışlarından dersler çıkarınız. ama asla ve kat'a ona kızıp öfkelenmeyiniz. Hakaret etmeyiniz. Siz değerli yorumcu kardeşlerime söylüyorum.
    Bilgehan hanım veya Bey bilemiyorum. Sizin içinde şunu söyleyebilirim Siz yaşadığınıza göre hala bir ümit vardır sizin için, bu kadar kızgın ve öfkeli olduğunuza göre demekki sizin için bile hala umut var.
    Allah sizden ümidini kesmemiş, inşallah sizede hidayet nasib eder Allah (C.C)...
    Selametle ve sağlıcakla kalınız..

    YanıtlaSil
  10. Sevgili Bilgehan kardeşim. Yaşadığın ülkenin kıymetini bilmeni isterim. Her ne kadar tezatlıklar ve gariplikler içinde olsakta bizler iyi yada kötü bir arada olmayı başarabilmiş insanlarız. Burda mesele saygı sınırlarını aşmadan, kimsenin özel alanına saldırmadan fikir tartışması yapmaktır. Ama Allah' ın varlığı konusunda daha derin düşünmeni, bu zamana kadar öğrenip üzerinde çalıştığın bilimsel bilginin tesadüfi bir şekilde oluşamayacağını tekrar tekrar düşünmeni rica ediyorum. Saygılar...

    YanıtlaSil
  11. Blog yazarı cok basit bir mantık icinde sorular soruyor ve cevaplarını arıyor buna karsılık bazı aklı kıt densizler ise bu sorulara tutarlı cevaplar veremeyip kufur ve tehdit ediyor ya bu soruların cevapları kitaplarında yok ya da var ama cahiller bilmiyorlar ikinci sık cok feci aptal aptal bos ve bon bakıslı inanan tipi... sizler cok tehlikelisiniz ve inanın eger cennet var ise kapısında size sorulacak tek bir soruyu dahi dogru bilip o kapıdan iceri giremiyeceksiniz

    YanıtlaSil