12 Ekim 2011 Çarşamba

O dönemin şartları başkaydı - İslam irticayı emreder!

Bir müslümana, savaşı emreden, öldürmeyi emreden Kuran ayetlerini gösterirsiniz, size "O dönemin şartları başkaydı" der.

Muhammed'in sübyanla evlendiğini, 10'dan fazla karısı olduğunu, bir sürü cariyesi olduğunu, savaşlarda ganimet olarak kendine cariye aldığını söylersiniz, "O dönemin şartları başkaydı" der...

Kuran'daki kölelikten, cariyelikten, dört kadınla evlilikten bahsedersiniz; "O dönemin şartları başkaydı" der.

Evet... Farkındayız, o dönemin şartları farklıydı. Aradan geçen 14 asırda insanlık çok yol aldı, o gün için normal sayılan bazı davranışlar artık ayıp hatta suç.

Peki günümüz insanlık anlayışının bu kadar gerisinde bir olan bir ortama gönderilmiş ve o dönemde yaşanacak hayatı formüle eden bir kitap bugün için ne kadar geçerli?

---

Konuya bir de şöyle yaklaşalım; bugün tüm insanların üzerinde uzlaşabileceği insan davranışlarını düzenleyecek bir kurallar kümesi oluştursak aradan bin yıl geçtiğinde bu kurallar hala yeterli ve geçerli olabilecek mi? Bin yıl sonra insanlar bu kurallara uyarak o günün şartları altında yaşayabilecekler mi?

Değişmeyen, sabit kurallar kümesi, yaşam tarzı, kültürü sürekli değişen insana ne kadar faydalı olabilir?

---

Müslümanlara göre son peygamber Muhammed'dir ve Muhammed'e vahyedilen kitap Kuran 1400 yıldır değişmemiştir, Allah Kuran'ı korumaktadır.

Peki Allah insan kültürünün, yaşam tarzının, yaşama verdiği değerin bu kadar değişeceğini bilmiyor muydu?

Kuran'da bugün de geçerli olan az sayıda ayet vardır; komşuya iyilik, anne babaya hürmet, öksüz ve yetimlere yardım ve ilgi... İyi de bunlar hayatında Kuran okumamış birinin de insanlık adına yaptığı şeyler zaten. Kuran hiç bilmediğimiz birşey söylememiş. Bunlar dışında söylediği şeyler ya içimizin almadığı, kendimize yakıştıramadığımız ya da hiç bir işimize yaramayan şeyler. Geri kalanı da tehdit ve böbürlenme... Yani Kuran'ın bugüne hitabeden, bugün işe yarayan bir kısmı yok. "Biz insan halimizle bunu bilemezdik, bunu ancak Yüce Yaratıcı bilebilirdi" diye bileceğimiz tek bir bilgi yok. Kuran'da olmadığı gibi diğer dinlerin kutsal kitapları ve öğretilerinde de yok.

---

Kuran Allah'ın sözüdür diyenlerin üzerinde düşünmeleri gereken şudur; acaba Allah Muhammed dönemindeki gibi mi yaşamamızı istiyor? O günden bu yana gelişen insan kültürünü kabul etmiyor mu?

Öyle olsa gerek, zira "o dönemin şartları başkaydı" diyorsunuz; eğer o dönemin şartları başkaysa ve Kuran o gün yaşanan, yaşanması gereken hayatı formüle ediyorsa, o günün şartları haricinde herşey haramdır. Yani aslında hiç gelişmememiz, sürekli o günkü yaşantıyı sürdürmemiz gerekmektedir. Bu sayede Kuran'a göre bir yaşam mümkün olacak, Kuran çağdışı bir kitap haline gelmeyecektir.

Saygılar,
Bilgehan

4 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. bahsettiğiniz kitabın zamanlar ve mekânlar üzeri olduğuna inanan insanlara dolaylı olarak "aptal" demek sizce mantıklı mı? yani bir insan sadece düşünebiliyor diye bu insanları düşünemiyor sanması ve kendini bu insanlardan üstün görmesi size normal mi geliyor? siz karınca ile kargayı mukayese ettiğinizi düşünmüyor musunuz? bu konularda yazı yazmak ihtiyacınızın sebebi ve çıkmazlarını birilerinin görmediğini mi ve anlayamadığını mı sanıyorsunuz? üstelik siz zaten bu cevapları, inanan insanlardan başkasının size sunamayacağını da biliyorsunuz...

    YanıtlaSil
  3. @Neverwhere, kendince haklı olduğun noktalar olabilir ama bu tip yazıları yazdırtan; aslında modern toplumda modern olmayan bir takım yönetim metotlarının kitleye dayatılmasıdır. Yani şimdi sizin mantığınızın kabul etmediği bir şeyi getirip "bu mutlak doğru, kabul et" diye baskı yaparsam ve bu baskıyı ısrarla tekrarlarsam, siz de bir karşı tepki gösterirsiniz değil mi? O halde "Baskı yapanı aptal yerine koymak ne kadar doğru?" diye sormaya pekte hakkımız yok gibi görünüyor. En başından birileri, bir şeylerin kabul edilmesi için ısrarla baskı yapmasaydı, şuan birileri bir diğerlerini aptal yerine koyuyor da olmazdı değil mi?

    YanıtlaSil