3 Mart 2010 Çarşamba

BilgehanBengi Avatarı, Estetik ve Evrim (Güzelliğin kaynağı nedir?)

Avatarımdaki kız konusunda çok soru soruldu, çok spekülasyon yapıldı, hatta bu kız ile Beyoğlu'nda karşılaşmayı uman forum üyemiz bile oldu... Avatarım yüzünden kız sanıldım, güzelliğime nâmeler dizen üyelerden özel iletiler aldım, MSN'e davet edildim vs. vs.

Şimdi avatarımdaki kızın kim olduğunu açıklıyorum! Öyle bir anda söylemem ama... Yavaş yavaş öğrenin kim olduğunu... Önce aşağıdaki dört fotografa bakın... Bu dört kızın güzel olup olmadıkları, güzelseler neden güzeller, değilseler neden değiller kendi kendinize düşünün...













---


Kızlar bekleyedursunlar şimdilik... Bizim meşhur Charles Darwin'in kuzenlerinden biri olan Sir Francis Galton'dan bahsetmek istiyorum... Bilgehan yine Darwin diyecek, evrim diyecekler yanılmıyorlar!


Francis Galton'un öyküsü uzun, ben sadece konu ile ilgili kısmını aktaracağım... Francis Galton kriminolojik (suç bilimsel) çalışmalara katkıda bulunmak için "suçlu yüzünün karakteristiklerini" araştırır (Başka amaçları da vardır aslında, onları ayrıca tartışırız). Ona göre eğer hapishanelerdeki yükümlülerin yüz şekillerinden bir ortak nokta, bir ortak karakter çıkarılabilirse elde edilen "potansiyel suçlu yüzü" polise ve mahkemelere çok yardımcı olacaktı.

Bu düşüncesini eyleme geçirdi ve çeşitli suçluların yüzlerini özel fotograf teknikleri ile üst üste pozlamaya başladı... Sonuçta oldukça çirkin, dehşetli bir suçlu yüzü çıkmasını umuyordu ama durum hiç de beklediği gibi olmadı.

Pek de güzel sayılmayacak, hatta ürkütücü görünen insan yüzleri birleştirildiğinde ortaya daha masum duran, daha güzel insan yüzleri çıkıyordu.


Çalışma kriminoloji çalışması olarak başlamış ama estetiğin en önemli sorusuna yanıt vermişti... Güzelliğin kaynağı nedir?

 ---

O kaynağı yazının sonunda ele alacağım, şimdi avatarımdaki kıza dönmek istiyorum. Bilgisayar grafikleri teknolojisinin gelişmesi ile Galton'un fotograf birleştirme yöntemi yeni bir soluk buldu. Artık fotografları çok daha kolay ve etkili olarak birleştirebiliyoruz.

Şimdi yukarıdaki dört kız fotografından ikisini alalım ve birleştirip sonucuna bakalım.



Gördüğünüz gibi çok da alımlı olmayan iki kızın fotografları birleştirildiğinde ortaya daha alımlı, daha güzel bir kız çıkıyor.

Şimdi üçüncü bir kız daha ekleyelim...


Birleşik fotograftaki kızın daha da güzelleştiğini görüyoruz.

Şimdi dört fotografı birleştirelim...


Evet... Daha masum, daha güzel...

Fotograflar birleştirilirken giysiler ve saçlar biraz karışıyor.

Şimdi bu fotograflardan birini seçelim. Onun saçları ve giysilerini birleşik fotograftaki kıza aktaralım... GIMP ya da Adobe Photoshop ile bu çok kolay bir işlem...


Böylece Bilgehan Bengi avatarını elde etmiş oluyoruz...

Yani bu kız gerçek değil! faceresearch.org sitesindeki bir programı kullanarak ürettiğim bir yüze aynı siteden aldığım bir fotograftaki kızın saçları, giysisi ve takılarını aktararak ürettim...

Şimdi işin estetik boyutuna gelelim... Güzellik nedir?

Güzellik; kişide olan değil olmayan özelliklerin bir sonucudur. Yani normalden ne büyük ne de küçük ölçüler, normalden fazla sapmayan yani ortalama yüz hatları kişiyi güzel yapıyor. Yani güzellik varlıkların değil yoklukların bir getirisi... Yani güzellik sabit birşey değil, insan beyninin ortalama alma huyunun bir sonucu.

Bu sitede bin defa yazdım, insan beyni nonlineer istatistiksel modelleme yapar diye. İşte güzellik anlayışımız da bunun sonuçlarından biri. Tıpkı tüm gelişmiş primatlarda olduğu gibi insanlar için yüz çok önemlidir. Yüz tanıma, yüzü yorumlama çok küçük yaşlarımızdayken öğrendiğimiz bir şeydir. Biz bireyleri yüzleri ile tanır ve ayırırız. Ailemizi, kabilemizi en iyi yüzleri ile biliriz. Yüz tanıma evrimsel süreç içinde sosyalleşme sürecimizde kazandığımız özelliklerden biridir.

Daha önce bir başlıkta insan beyninin deneyim biriktirdiğini, beynin alt tabakalarında gelen sinyallerin beynin kabuk kısmı tarafında kaydedildiğini ve karar verme mekanizmalarımızda bunun etkili olduğunu ve insan zekasının kaynağının bu olduğunu anlatmıştım. Ayrıca görsel algımızın da benzer şekilde deneyimlere bağlı olduğunu, yani baka baka görmeyi öğrendiğimizi söylemiştim. Bu yazı anlattıklarım da önceki yazımı destekler niteliktedir.

Eğer henüz okumadıysanız bahsettiğim yazımı da okumanızı öneririm; İnsan Zekasının Evrimi, İletişim, Kültür ve Flynn Etkisi > İnsan Zekasının Evrimi, İletişim, Kültür ve Flynn Etkisi


Sabit olarak yaratılmış ve insanın içine koyulmuş bir güzellik yargısı yoktur. Gördüğümüz tüm insanların ortalaması bize güzel geliyor. Güzellik anlayışımız evrimimizin bir sonucu ve sabit değil.

Son olarak yazıyı okuyup "tüm ırklar karışırsa daha güzel insanlar çıkar" diye bir hipotez üreten ve bu hipotezini de "zaten melezler güzel olur" diye destekleyebilecek arkadaşlar için bir hatırlatmada bulunayım. Bu fotograflara uygulanan işlem grafikseldir, genetik olarak bireyleri karıştırmıyoruz. Yüz şeklimiz dahil morfolojimizi homeobox genleri belirliyor. Bu genler anne ve babadan gelen verinin ortalamasını alma şeklinde çalışmıyor. Genetiğin kuralları tüm genler için olduğu gibi bu genler için de geçerli.


Saygılar, sevgiler, güzellikler
Bilgehan Bengi  

4 yorum:

  1. Selamlar bilgehan,

    Madem gördüğümüz insanların ortalamasını almak şeklinde bir güzellik anlayışımız var, o zaman seksüel seçilim diye bir şeyin olmaması lazım. Tavuz kuşlarının albenili kuyrukları, geyiklerin devasa boynuzları ve pek tabi insanın haddinden fazla büyük beynini ne ile göre açıklayacağız?

    YanıtlaSil
  2. Haha bu kadar eğlenceli bi şey görmemiştim. Bilgehan harikasın. Evrim bu kadar güzel anlatılamazdı. Tebrikler...

    YanıtlaSil
  3. Kendi kendime düşünürken çıkardığım bir yorumun, araştırılmış ve yazıya dönüştürülmüş halini görmek gerçekten çok hoşuma gitti. Tebrikler, başarılar Bilgehan.

    YanıtlaSil
  4. Herşeyi anlarımda bunu neden yaptığını anlamıyorum.Başka işin yokmuydu?Galton meselesi dışında yaptığın zaman kaybı gibi.ayrıca türkçe terimleri ingilizceye çevirip bilimsel bir üslupla sunman dikkatimden kaçmadı,tamam biliyorsun araştırıyorsun fakat sahte bir kimlik ve isimin kendini ifade edememeni açıklıyabiliyor ancak...

    YanıtlaSil